Amsterdam


Amsterdam Şehir Rehberi

Amsterdam, ismini kentin kuzeyinden gelip Kuzey Denizi'ne dökülen Armstel Nehri'nden alır. 750.000'i bulan nüfusuyla ülkenin en kalabalık kenti olan Amsterdam Hollanda'nın başkentidir. Öte yandan, Hollanda'nın merkezi hükümeti Hague'da ikamet eder. Ünlü su kanallarının küçük adalara bölündüğü Amsterdam 12. yüzyılda Armstel Nehri'nin kıyılarında bir balıkçı köyü olarak kurulmuş ve günümüzde yıllık 3,5 milyonluk turizm hacmiyle Avrupa'nın ilk on turistik kentinden biri olmuştur.

Gezilebilecek Yerler

Amsterdam yeşilliği, suyu, olağanüstü tabiatı ve 17. yüzyıldan kalma tarihi binalarıyla kozmopolit ve mükemmel bir kenttir. Özgürlükçü duruşu ve büyüleyici atmosferi kenti bir cazibe merkezi haline getirmiştir.

Amsterdam mutlaka görmeniz gereken ve hiç abartısız adeta sudan inşa edilmiş mükemmel bir kenttir. Üçte biri su ve göllerle kaplı kentin tamamı yumuşak ve nemli bir zemine oturmuştur. Sahip olduğu çok sayıda su kanalı Amsterdam'a Kuzeyin Venedik'i unvanını kazandırmıştır. Prinsengracht, Herengracht, Keizersgracht ve Singel şehrin merkezindeki başlıca su kanallarıdır. Brouwerscgaht, Bloemgracht ve Leliegracht ise şirin ve küçük kanallardan sadece bir kaçıdır.

Su seviyesi altında kaldığından dolayı, dünyada kumulların ve su kanallarının üzerinde yüzen başka bir şehir yoktur. İnsanı şaşırtan bir şekilde şehir merkezi birbirine köprülerle bağlanmış 19 adacıktan oluşur. Her çeşit yüzen eve rastlamak mümkündür kentte. İnanması zor olsa da birçok insan bu evlerde yaşar.

50'den fazla müze Amsterdam'ın başlıca turistik mekanlarını oluşturur. Van Gogh, Stedjik ve Rijksmuseum her yıl yüz binlerce ziyaretçinin akınına uğramaktadır. Rijks museum 400 çalışanı, geniş koleksiyonu, kompleksinin büyüklüğü ve bütçesiyle Hollanda'nın görmeniz gereken en gözde ve en büyük müzesidir. 1838 yılında kurulan, kentin en eski hayvanat bahçesi Artis Hayvanat Bahçesi 10.000 m2'lik alanı, 700 türü içerisinde barındıran 8000 hayvanı ile büyüleyici bir mekandır.

Hortus Botanicus, Vondelpark, Westerkerk, Qude Kerk Kilisesi, Begijnhof Bahçesi, Magere Köprüsü ve Dam Meydanı kentin görkemli atmosferine hayat veren diğer ve görülmesi gereken yerler arasındadır.

Kültür ve Eğlence

Kozmopolit bir demografik yapıya sahip olan Amsterdam kültürü, sanatı ve geçmişiyle çok farklı kültürlere ev sahipliği yapmaktadır. Aslında bu durum kentin sosyal ve kentsel gelişime bakış açısının olumlu bir yansımasıdır. Sanat, spor ve gece hayatı kent yaşamının ayrılmaz birer parçasıdır. Sinemalar, tiyatrolar, çağdaş sanat ve tasarımlar Amsterdam'ın entelektüel yönünün önemli unsurları olarak sizleri bekler. Bu modern kent ayrıca sporun başkenti olarak anılmaktadır.

Yaz aylarında canlı müzik, özellikle klasik müzik ve opera renkli yaşamın sesidir.

Tiyatroları, kafeleri, restoranları, sinemaları ve Lido gibi harika bir gazinosuyla Leidseplein, Amsterdam'ın gece eğlencesinin hayat bulduğu başlıca merkezlerinden biri olarak göze çarpar. Müzik ve eğlencenin kalbinin attığı Paradiso ve Melkgew da yine Leidseplein'dedir.

Yeme İçme

Amsterdam mutfağı kent sakinlerine ve ziyaretçilere uluslararası tüm tatları sunan zengin bir menüye sahiptir. Amsterdam'a özgü yemek kültürü standardın dışına çıkamasa da et ve patatesin baş tacı olduğu Hollanda mutfağının lezzetli yemeklerini kentin restoranlarında tadarken farkı hissedersiniz. Fransız, İtalyan, Asya, Meksika, Çin mutfakları ve çok daha fazlası damak tadınız için sınırsız alternatifler sunar.
 

Alışveriş

Amsterdam, kenti ziyaret eden turistler ya da alışveriş yapmayı düşünen herhangi biri için benzersiz bir kenttir. Kent mahalleleri, farklı dükkanlar ve kent merkezindeki spor eşyası satan mağazalar alışveriş severlerin hizmetindedir. Ayrıca sadece yayalara ayrılmış birçok cadde keyifli alışveriş imkanı sunar.

Bütün mağazalar ve alışveriş merkezleri Dam Meydanı civarında yerleşmiştir. Eğer marka arıyorsanız De Bijenk'e gitmelisiniz. Lüks ürünleri barındıran reyonlarıyla kentin en büyük alışveriş merkezi De Bijenk, mutlaka uğramanız gereken yerlerden biridir. Amsterdam'ın başlıca alışveriş caddesi olan Kalverstraat'taki Kalverton Alışveriş Merkezi de ünlü markaları, kozmetik ürünleri, saatleri, müzik ürünlerini ve daha fazlasını sizlerin beğenisine sunar. Bonneterie, Magna Plaza, Metz&Co kentin diğer ünlü alışveriş merkezlerinden bazılarıdır.

Eastern Docklands, Jordaan, Straatjes, Westerpark, Westergasfabriek ve De Pijp de geleneksel, yöresel ve uluslararası alışveriş alternatiflerini, butikleri bünyesinde bulunduran yerler olarak ön plana çıkmaktadır.  
 
 Havaalanı’nın baş döndürücü yoğunluğundan kendinizi Amsterdam trenine atınca rahat bir nefes alıyorsunuz. Camdan kentin banliyölerini seyrederken göreceğiniz dingin pastoral yaşam sizi şaşırtmasın! Birazdan dünyanın en hareketli, yaşamın 24 saat hızını kesmeden devam ettiği bir kente ulaşacaksınız.

Detaylar

Amsterdam’ın Avrupa’daki birçok kentten çağrışımlar barındıran bir dokusu var. Sayamayacağınız kadar çok sayıda kanal ve bu kanallar üzerindeki köprülerle Venedik’i anımsatırken; yoğun sanat ortamıyla Paris’ten ve akademik potansiyeli ile de Londra’dan aşağı kalmaz. Müze ve meydanlarıyla da sizi kendisine çekecek olan bu küçük kent keşfedilecek büyük bir dünya sunuyor.

BATAKLIKTAN KAZANILAN KENT
Rivayet edildiğine göre Amsterdam’ın kurulduğu topraklar zamanında bataklıkmış. Ülkelerinin büyük bölümü deniz seviyesinin altında olan Hollandalı’lar uzun uğraşılar sonucu bataklık alanları kurutup bu muhteşem kenti oluşturmuşlar.
 
KENTİ SARAN KANALLAR
Avrupa’nın birçok kentinde su kanallarını görmek mümkün ancak Amsterdam sahip olduğu 165 kanalla bu konuda Venedik ve St.Petersburg’u aratmayacak kadar kanal zengini bir kent. Oldukça sık bir kanal ağına sahip olan kentin neredeyse tamamını karaya ayak basmadan dolaşmanız mümkün. Kanallarda üstleri açık ya da cam tavanlı turistik gezi tekneleriyle keyifli bir Amsterdam turu yapıp, kentin rengârenk karakteristik evlerini ve mimarisini görebilirsiniz.
DAM MEYDANI
Amsterdam’ın kalbinin attığı, şehrin en önemli merkezlerinin kesiştiği bir noktada yer alan Dam Meydanı günün her saati hareketli. Farklı kostümleri, ilgi çekici oyunları ve koreografileri ile sokak sanatçıları Dam Meydanı’nın renklendiriyor. Uzun boylu tahta bacak, güneş renkli örgülü saçlarıyla Hollanda güzel köylü kızı, asil prenses hazretleri, kara şövalye gibi birçok karakter ile burada hatıra fotoğrafı çektirebilirsiniz. Küçük bir bahşiş güler yüzlü, neşeli fotoğraflar çekmenizin en kolay yolu.  

DÜNYA MUTFAĞI
Amsterdam birçok yönüyle tam bir dünya kenti. Bunun en güzel örneklerinden birisi de dünya mutfaklarının buluşması. Eğer farklı tatlar deneyimlemek isteyen meraklı bir gurme iseniz Amsterdam’da iken çok fazla seçeneğinizin olduğunu göreceksiniz. Endonezya, Hint, Çin, Japon, Rus, italyan ve Fransız mutfaklarının seçkin örneklerinin yanı sıra Yunan, Arap, iran ve Latin Amerika yemeklerini sunan mekânlarda da değişik lezzetlere ulaşabilirsiniz.

Kent merkezindeki minik dükkânlarda da patates kızartmasından dönere, Lübnan usulü falafelden Çin usulü noodle ve pizzaya uzanan atıştırmalık tatlar açlığınızı gidermek için sizi bekliyor. Bu arada Türkiye lezzetlerini özleyenler için de bol miktarda Türk lokantası ve büfeleri de mevcut.


ÇİÇEK PAZARI
Türk pop müziğinin sevilen ismi Mazhar Alanson’un bir şarkısında ‘Sana sarı laleler aldım çiçek pazarından’ derken söz ettiği çiçek pazarı burası. Hollanda çiçek yetiştiriciliğinde dünyanın sayılı ülkeleri arasında. Ülkenin bu zenginliği Amsterdam’ın ünlü çiçek pazarında birbirinden ilginç bitkilerle gözler önüne seriliyor. Böcek yiyen bitkiler, büyük, sarı çiçekleriyle sevimli günebakanlar, çeşit çeşit egzotik bitki soğanları ve tohumları burayı kentin mutlaka görülmesi gereken yerlerinden biri kılıyor. Soğanlı bitkiler denilince akla ilk gelen ise aşklara, şiirlere konu olan ateş çiçek lale!

AMSTERDAM VE LALE
Lale soğanları Hollanda’ya Osmanlı imparatorluğu döneminde iki ülke arasında sürdürülen yoğun ticaret faaliyetleri esnasında gidiyor. Bu büyüleyici çiçek Hollanda’da o kadar çok seviliyor ki ülkede 17.yüzyılda bir dönem ‘tulipomania’ yani ‘lale çılgınlığı’ yaşanıyor. Evler lale soğanları ile alınıp satılıyor, ticari sözleşmeler yine bu çiçeğin soğanları ile düzenleniyor. Dramatik sonuçlar doğuran bu çılgınlık çok gerilerde kalmış olsa da lale hâlâ bu toprakların ve ülke ekonomisinin en önemli figürleri arasında yer alıyor.

Çeşitli renklerde ve türlerde üretilen lale soğanları Amsterdam başta olmak üzere tüm Hollanda’dan dünyanı dört bir yanına gönderiliyor. Her yıl Nisan ayında Hollanda topraklarını çiçekten bir halı gibi kaplayan laleler muhteşem bir renk cümbüşü yaşatıyor. Amsterdam Lale Müzesi bu çiçeğin Orta Asya’dan Selçuklular ve Osmanlılara, onlardan da Hollanda’ya kadar olan ilginç yolculuğunu anlatan, keyifle ziyaret edebileceğiniz ilginç bir müze. Lale müzesi ile birlikte Hollanda’nın kültür ve sanat başkenti olan Amsterdam’da irili ufaklı çok sayıda müze bulunuyor.

AMSTERDAM’DA MUTLAKA!
Amsterdam müze gezmeyi çok çekici bir öneri olarak görmeyenlere de müzeyi sevdirecek bir kent. Dam Meydanı’ndan keyifli bir yürüyüşle kısa sürede ulaşabileceğiniz Museumplein adlı bölge Avrupa’nın önde gelen ressamlarının eserlerine ev sahipliği yapıyor. Eserleri Dünya klasikleri arasında yer alan ve başka bir yerde bu kadar çok sayıda örneğini bir arada göremeyeceğiniz Van Gogh Müzesi Amsterdam’ın en önemli kültür hazinelerinden.

iki yüzden fazla Van Gogh eserine ev sahipliği yapan müzede büyük ustanın yaşamı ve çalışmalarıyla ilgili tüm ayrıntıları öğrenebilirsiniz. Klasik sanat eserleri ağırlıklı Rijks Museum ve modern sanata dair çalışmaların sergilendiği Stedelijk Museum kentin görülmeye değer müzelerinden. Müze mağazalarından meşhur ressamların beğendiğiniz eserlerinin reprodüksiyonlarını edinebilirsiniz.


ANNE FRANK’IN EVI
II. Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarını yazdığı günlükleri ile tanınan, hakkında kitaplar yazılıp, belgeseller ve filmler çekilen bir isim Anne Frank. Ön ve arka ek kısımdan oluşan iki bölümlü binanın arka kısmında Nazilerden saklanarak geçirdiği yıllardan söz ettiği günlüğü elli beş dile çevrilmiş. Anne Frank’ın ölümünden sonra keşfedilen günlüklerini tuttuğu bu ev Amsterdam’ın en yoğun ziyaret edilen müze-evi. Günün her saati önünde yoğun bir kuyruk bulunuyor. Ziyaret etmeyi isterseniz biletinizi erken almanız binaya girişinizi kolaylaştıracaktır.
 

BANLIYÖLER
Amsterdam kent merkezi renkli, sıra dışı ve yaşamın hızlı yaşandığı bir dünya şehri. Kent merkezinin dışı ise bu yapının tam tersi bir dinginlik barındırıyor. Doğayla iç içe, büyük bahçelerinde mutlu çiftlik hayvanlarının özgürce dolaştığı iki katlı evler, yemyeşil bir doğa, Hollanda’nın sembollerinden yel değirmenleri sizi başka bir dünyaya sürüklüyor. Bu bölgeler aynı zamanda lezzetli Hollanda peynirlerin de üretildiği yerler.  


  

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *