Abu Dhabi



Abu Dhabi Şehir Rehberi

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin orta kuzeyinde yer alan Abu Dabi, BAE’nin ve adını aldığı Abu Dabi Emirliği’nin başkentidir. Abu Dabi Emirliği, ülke topraklarının %80’ini içine alır. Bulunduğu emirliğin en büyük kenti olan başkent Abu Dabi, deniz seviyesine yakın yükseltiye sahip bir ada üzerinde bulunur. Kent topraklarının %70’i çöl ile kaplıdır. Tek bir ada üzerinde yer alan Abu Dabi’ye ait birçok semt, ülkenin ana toprakları üzerinde bulunur. 200’den fazla adayı içine alan başkent, iki köprüyle ülke topraklarına bağlanır. Dünyanın en zengin kenti olarak nitelendirilen Abu Dabi, geçmişin izleri ile modern dünyanın ihtişamını bir arada yaşatır.

Gezilebilecek Yerler

Abu Dabi’nin sahip olduğu zenginlik, kentin her yerinde kendini gösterir. Gösterişli yaşam ve eski kent pazarları, moda ve geleneksel yaşam ahenk içinde bir arada yaşar. Abu Dabi; yüksek binalar, ihtişamlı oteller ve geniş bulvarlarıyla insana gülümseyen bir kenttir. Gökdelenlerin kapladığı başkentin büyük bir bölümünde Manhattan’ı andıran manzaralar bulacaksınız. 200’den fazla adadan oluşan takımada görüntüsü, sakin plajlar, hayret uyandıran deniz yaşamı, gür bitkilerin süslediği vahalar, muhteşem çöl safarileri, zengin bitki örtüsü ve hayvan alemi, görkemli arkeolojik yapılar, çok yönlü kültür ve eğlence yaşamı, sıradışı tecrübeler yaşatmak için ziyaretçileri bekliyor.          

Başkent, çok sayıda tarihi ve kültürel esere ev sahipliği yapar. Al-Maqtaa Hisarı, Heritage Village (Gelenek Köyü), Hili Arkeolojik Bahçeleri, Qasr El Hosn Sarayı, Bateen Tersanesi, Emirlikler Sarayı, en önemlilerindendir.

“Ada Kenti”, 400 km boyunca uzanan bir kıyı boyuna sahiptir. Dünyanın en iyi korunan plajlarına ev sahipliği yapan Abu Dabi; Al Raha ve Al Dana Bayan Plajları’na, Breakwater ve Corniche’e akın eden binlerce turistin hayran kaldığı kentlerden biridir. Plaj tutkunları için mükemmel bir yer olan Al Raha’nın plajları halka açıktır. Abu Dabi Adası’nın muhteşem deniz kıyısı boyunca uzanan Corniche Bulvarı, kentin en popüler yerlerinden biridir. Körfezin en güzel kıyı bölgelerinden biri olan Breakwater, kristal ve turkuaz suların ürünü bir doğa harikasıdır. Corniche, bir geçit ile bu bölgeye bağlıdır.   

Abu Dabi, çok sayıda heyecan verici park, hayvanat bahçesi ve korunan doğa alanına sahiptir.

Sheikh Khalifa Parkı, Hili Eğlence (Fun) Kenti, Al Ain Hayvanat Bahçesi ve Mushrif Çocuk Bahçesi, bu alanlardan birkaçıdır.

Kültür ve Eğlence

Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti, parlak ve zengin bir kültüre sahiptir. Müzeler, galeriler, el sanatları, halk sanatları, müzik, tiyatro, konserler, festivaller ve daha birçok değer, kent kültürünün en önemli parçaları arasında yer alır.

Qasr El Hosn Sarayı’nın yanında yer alan Abu Dabi Müzik ve Sanat Kurumu, kentte düzenlenen popüler konser ve müzik organizasyonlarının en önemli organizatörü konumundadır. Dünyaca ünlü opera sanatçıları ve müzik adamları, daha çok Kültür Vakfı Toplantı Salonu ve Emirlikler Sarayı Oditoryum’unda performanslarını sergilerler. 2011’yapımı tamamlanacak olan ve Saadiyet Adası’nda bulunan Sahne Sanatları Merkezi, 5 tiyatro merkezine ev sahiplği yapar. Al Hosn’ün yanındaki Kültür Vakfı; Ulusal Kütüphane, Ulusal Arşivler ve Sanat ve Kültür Enstitüsü’nü barındırır. Burada, çağdaş ve zengin bir sergiye şahitlik edeceksiniz.      

Al Ain Ulusal Müzesi, Al Ain Üniversitesi Ulusal Tarih Müzesi, Guggenheim ve Louvre Müzeleri, kentin en güzel sergilerindendir.

Geleneksel el sanatları, Abu Dabi’nin en gelişmiş kültürel unsurlarındandır. Kadınların yoğunlukla yaptığı bu geleneksel sanat, yerel kültürün en önemli parçasıdır. Emirliklere özgü el sanatlarının en önemli noktası olan Herritage Village (Miras Köyü) ve Maktoum Caddesi’nde yer alan Kadınların El Sanatları Merkezi, Abu Dabi’ye özgü bu sanatı keşfedeceğiniz en önemli yerlerdir.    

Corniche Bulvarı ve Breakwater (Dalgakıran), kent eğlence yaşamının en önemli ve en gözde bölgeleridir. 

Yeme İçme

Abu Dabi mutfağı, hem uluslararası hem de yerel lezzetlerin en iyilerini sunan zengin bir mutfaktır. İyi yemek yemeye düşkün insanlar, kentte bulunan çok sayıda restoran ve kafede bu lezzetlerden tadabilirler. Güneşin altında ve muhteşem deniz manzaralarına karşı yemek mekanları, fast food, dünya mutfağı (Asya’dan İtalya mutfağına kadar), hemen tüm kültürlere ait tatlar ve arzu ettiğiniz her şey, kent mutfağının menüsünde mevcuttur.  

Kentin bütün caddeleri kafeler ve Shisha evleri ile dolup taşar. Yaz kış demeden, deniz ve çöl manzaralarına karşı bu mekanlarda yemek yemek müthiş bir şeydir. Özellikle geceleyin, Corniche, Breakwater veya adalardan birine uğramalısınız. 

Alışveriş

Moda ve gelenek, Adu Dabi’de aynı atmosferden soluklanır. Fazlasıyla modern alışveriş merkezleri, butikler, geleneksel çarşılar ve yerel alışveriş mekanları, her türlü merakı giderecek alternatiflere sahiptir. Kent merkezindeki çarşı, kaliteli el sanatları için mükemmel bir yer olarak dururken modern alışveriş mekanları dünyanın en bilinen markalarına ev sahipliği yapar. Başkentte, 18’den fazla büyük alışveriş merkezi bulunur.    

Marina ve Abu Dabi alışveriş merkezleri, kentin en büyük ve en popüler alışveriş yerlerindendir. Yerel el sanatları ürünleri, baharatlar, yerel kilimler, antikalar bulabileceğiniz kent çarşıları, oldukça popülerdir. Al Meena ve Al Ain çarşıları, kentin en bilinen pazarları arasında yer alır.

Detaylar:


Bizler yeni bin yılın başlangıcına tanık olan bir kuşaktanız. 2000'li yılların başında, hemen her yerde, gelecekte nasıl bir dünyamız olacak sorusu tartışılırdı. Bu konuda Almanya'da 2000 yılında dünyanın o zamana kadarki en büyük fuarı düzenlenmişti: Expo 2000. Fuarda tüm dünya ülkeleri tanıtımını yapıyor, gelecek projelerini anlatıyordu. Bir üniversite öğrencisi olarak ziyaret ettiğim bu fuardan aklımda kalan en ilginç ülke tanıtımlarından biri Birleşik Arap Emirlikleri'ne aitti. Ülkenin projelerini dev bir alanın içinde, 360 derece dönen özel bir ekranda üç boyutlu gözlüklerle izliyordunuz. Bu alandan çıkar çıkmaz, kumlarla kaplı devasa bir bölüm ve çadırlarla karşılaşıyordunuz. Birleşik Arap Emirlikleri, tanıtım alanının büyük bir bölümünü çöle ayırmıştı. Şöyle söylüyorlardı; evet ülkemiz çölün ortasında ama, gelecekte bizi bambaşka bir boyutta göreceksiniz…

Bu fuarın üzerinden daha on yıl geçmeden ülkeyi gördüm. Uçak, Dubai havalimanına indi. Abu Dabi'ye giden 145 kilometre boyunca gözüm çöl aradı ama, yanımızdan akan, ardı sıra dizili dev binalardı. Dubai'den çıktıktan sonra uzunca bir süre dev yelken otelin silueti uzaktan da olsa bize eşlik etti. Ardından inşaatı devam eden binaları geçtik. Arada boşluklar; aklımdan nasıl bir kente gidiyorum soruları geçiyor. Neden sonra, yine yüksek binalar arasındaydık; ve işte Abu Dabi dev binaların camlarında parlıyordu.

DİKEY KENT
Bir kenti keşfetmenin yolu, ne kadar çok adım attığınızla ilgilidir. Siz yürüdükçe sizinle birlikte yürüyenleri, sizden önce bu sokaklarda yürümüş olanları ve hatta sizden sonra yürüyecekleri daha iyi anlıyorsunuz. Ben sokağa ilk adımımı bir cuma sabahı attım. Sahilde yükselen mavi camlı lüks otelin kapısında pahalı otomobiller sıra sıra dizilmişti. Aşırı sıcak yüzünden bu kentte kimse uzak mesafeler yürümez demişlerdi; yanıma bir taksi yanaştı, binmedim. Körfezi 6 kilometre boyunca saran Corniche Caddesi'ni dikine kesen bulvarlardan birine daldım. Sokaklar boştu. Cuma tatil günü, herkes kahvaltıda olmalıydı. Dışarıdakiler ise fırından ekmek alanlardı sadece.

Yüksek binaların hemen hepsi aynı boyda, çoğu mavi camlarla kaplı, yan yana dizilmişler. Dev kulelerden bahsetmiyorum, yüksek binalar. İçeride ne olabileceğini ancak tabelalardan çıkarabiliyorsunuz. Birinde banka yazıyor, bir diğerinde kütüphane, bazıları da üniversite. Ama her yer aynı camla kaplı. Camiler, yüksek binalar arasında beyaz kubbeleri ile hemen ayırt ediliyor. Baktığınızda içeride ne olacağını tahmin edebileceğiniz yegâne yer. Bazı cami bahçelerinde gölge sundurmalar var, uzanıp namaz vaktini bekleyenler burada. Vakit öğlene yaklaştıkça sokaklar hareketleniyor. Cuma namazı vakti bazı camiler dolunca namaz kaldırıma taşıyor.

KENTİN PANORAMASI
Tatil günü öğleden sonra pek çok ailenin, hatta kentteki hemen herkesin yolu Corniche adlı caddede birleşiyor. Zaten birbirine paralel uzanan geniş bulvarların her birinin birer ucu da bu caddeyle buluşuyor. Büyük firmaların merkezleri de genelde Corniche'e yakın noktalarda. Kentin hemen her yerinde irili ufaklı yeşil alanlar görebiliyorsunuz. Corniche'de bu alanlar yan yana dizilmiş. Piknik yapan aileler çimenlerin üzerine serilmiş. Yaz aylarında, sıcaklık 40 dereceyi aştığındaysa sahil kısmı plaja dönüşüyor. Kış aylarında, sıcaklık 20 derecelerde seyrederken ana faaliyet yürüyüş ya da piknik oluyor. Başı açık ya da kapalı, genç ya da yaşlı, bisikletli ya da kaykaylı kadın, erkek, çocuk, kent nüfusunun bir panoraması bu caddede görülebiliyor.

ABU DABİ'NİN UÇ NOKTALARI
Abu Dabi Emirliği’nin aynı adlı başkentinde yaklaşık bir milyon kişi yaşıyor. Bu nüfusun yüzde 80'i yabancı. Yabancıların çoğu inşaatlarda ya da hizmet sektöründe çalışıyor. Yüksek gelirli vatandaşlar ise zamanlarını ve paralarını ismi daha çok İngilizce olan restoranlar ve alışveriş merkezlerinde geçiriyorlar. Bu merkezlere girince kendinizi dünyanın herhangi bir yerinde, hatta belki İstanbul'da hissediyorsunuz. Tanıdık markalar, eşyalar, mimari yapı, camlar, mermerler… Bu duygudan ancak kentin eski pazarına gidecek olursanız kurtulabiliyorsunuz. Pazarda her şey çok daha ucuz. Parfümden ev eşyasına, yiyecekten elektroniğe her şey yan yana. Doğu'ya has olanlar ise baharatlar ve yiyecekler. Kentin iki yüzü en net bu iki ayrı alışveriş mekânında izlenebiliyor.

DEV PROJELER
Bu sıfatı özellikle Dubai'deki projeler için sık sık duyarız. Dubai'nin lüks yelken oteli, dev ada projeleri, kar parkı gibi projeleri 'en' sıfatı kullanılarak anlatılır. Şimdi benzer projeler Abu Dabi'de hızla devam ediyor. Burada da işe ilk olarak lüks bir otelle başlanmış. 2005 yılında açılan Emirates Palace Hotel, 114 kubbesi ile binbir gece masallarından devşirilmiş gibi duruyor. Bahçesindeki palmiye ve fıskiyeleriyle Versailles Sarayı'ndaymışsınız duygusu yaratıyor. Bu dev otelin etrafında dolaşmanız bile bir saati bulabiliyor. 7 bin kapısı, 1002 kristal avizesi, 140 asansörü yanı sıra otelin 8 bin palmiye bulunuyor.

Yeni başlanan bir diğer dev proje ise Dubai'deki ada projelerine benziyor. Saadiyet Island adlı dev adanın Dubai'dekilerden farkı ise, söz edilen alanın kentin 500 metre açığında gerçek bir ada olması. Zaha Hadid, Frank Gehry gibi dünyaca ünlü mimarların da çalıştığı 27 bin dönümlük bu dev turizm alanının 2012 ile 2018 yılları arasında üç aşamada tamamlanması hedefleniyor. Yaklaşık 150 bin kişinin yaşaması planlanan adada 3 yat limanı, 2 golf sahası, 29 otel, 7 binin üzerinde oda yer alacak. Motorlu aracın giremeyeceği adada vahşi hayvanlar için bir orman da oluşturulacak. Adada ayrıca Louvre ve Guggenheim gibi müzelerin bir şubesinin de açılması düşünülüyor. Her iki müze de 2012 yılında kapılarını ziyaretçilere açacak. Kültür endüstrisine yapılan bir diğer yatırım ise Warner Brothers'in planladığı kültür ve eğlence parkı. 2009 yılından itibaren Formula 1'in bir ayağı da Abu Dabi'de yapılacak. Bu yatırımlar sonucu Abu Dabi Ortadoğu'da kültür turizminden en büyük payı almak istiyor.

Bunun için gerekli bir yatırım da 3 milyon kapasiteli uluslararası havalimanının 2010 yılına kadar 20 milyon kapasiteye çıkarılması olacak…
Son söze de ilk söz gibi başlanabilir. Abu Dabi, körfezdeki 'baş' kenttir. Mavi gökyüzüyle körfezin mavi sularının arasında, mavi camlı binaların resmi vardır. Gün ve güneş bu binalardan yansır, insanlar parklardadır. Alacakaranlıkta mavilik zayıflarken, kent minarelerinden ışıklar yükselir. Abu Dabi böyledir, gündüzü batıdayken akşam yüzünü doğuya, kendisine döner…
 
           
 
 
                                            

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *