Kotor... Tarihi dokusu, mükemmel denizi en çokta
sakinliği ve huzuru ile bizi büyüledi... Tamamını yürüyerek yaklaşık üç saatte gezdiğimiz Unicef'in koruması altındaki bu küçük tarihi şehir, birçok eksiğine rağmen önümüzdeki yılların en popüler gezi yerlerinden biri olmaya aday. Kotor dört koyun boğazlarla birbirine bağlandığı bir liman kenti. Yaklaşık 12. yy ile 14. yy arasında inşa edildiği düşünülüyor. Yakınlarında bulunan Hersek Novi ‘ye kadar Osmanlılar gelebilmiş ama Karadağ’ı hiç alamamışlar. 1979 yılında yaşanan depremden sonra büyük hasar gören şehre UNESCO bir el atmış ve restore edilmesini sağlamış.Old Town’un giriş kapısı'nın hemen üzerinde eski Yugoslavya lideri Tito’nun bir sözü yer alıyor : “tude necemo svoje nedamo” “Bizim olanı vermeyiz, başkasının olanı istemeyiz.” Bu sözden Tito’nun felsefesinin diğer şehirlere saldırmamak, barışçıl bir yönetim sergilemek ama kendilerine yönelik bir tehlike olduğunda ise sonuna kadar direnmek olduğu anlaşılıyor. Bu sözün hemen altında ise 21.11.1944 tarihi yer alıyor. Bu tarihin ne anlama geldiğini bilmiyorum, belki de sözün söylendiği tarihtir..
Genel olarak özetlersek, çok küçük ve tarihi bir yer olan Kotor'un doğal güzelliği ve denizinden başka pek görülecek birşey yok. Daha çok sabah gelip, akşam üstü limandan ayrılan büyük yolcu gemilerinin uğrak yeri. Tabii bir de özel yatların. Yerel halk İngilizce pek bilmiyor. Sadece turistik yerlerde çalışanlar çok az İngilizce biliyor. Para birimi euro. Her yerini görmeye, denize bir dalıp çıkmaya sadece bir gün bile yeterli.
GÖRÜLMESİ GEREKEN YERLER

Kale' ye çıkış 3 € ama kesinlikle değer.Yukarı çıkmak yaklaşık 1-1,5 saat sürmekte.Sakın vazgeçmeyin.Elbette yoruluyor ve vazgeçip geri dönmek istiyorsun dik ve sıkıntı bir yol,fakat yukarı çıkıp muhteşem Kotor manzarası ile karşılaşınca bütün yorgunluğun gidiyor. Buna değer.Yukarı çıkmadan önce yanınıza mutlaka su alın.Dinlenerek çıkmanızı tavsiye ederim.Ve Resimler'de gördüğümüz karpostal manzası,muhteşem Kotor fiyord'u.....
KOTOR'DA YEME İÇME
Burda pek fazla yemek çeşidi malesef yok.Genelde pizza...Et yemeği yenilebilecek tek-tük restaurant mevcut ve fiyatlar 8-10 € civarı.Pizza sevenler için Karadağ şehirleri tam yeri öhhh geldi artık pizza'dan :) Genel de dilim pizza 1€ ve doyurucu...
Eski şehirin dar sokaklarında ki cafelerde aparatif olarak hertürlü yiyecek mevcut.Bu mütevazi ve bi okadar tarih kokan sokaklarda kahvenizi udumlarken huzur bulacaksınız...Tavsiyem old town'da silah meydanın'da(old town'daki meydanın adı) bir cafede kahve yudumlayıp,geleni-gideni izlemek...
Silah meydanında eskiden yaptıkları silahları sergiliyorlarmış. Burada cafeler ve bankalar var. Ama asıl dikkat çeken şey meydanda oldukça heybetli bir saat kulesi var. Saat kulesi, 17. yy da yapılmış ve kulenin bakımını yüzyıllardır aynı aile üstlenmiş. Saatin kendisi ise 19. yy da takılmış. Saat kulesinin hemen altında piramit şeklinde yapılmış utanç meydanı denilen ufak bir anıt var. Eskiden insanlar suç işlediğinde meydana getirilip buraya bağlanır ve teşhir edilir, gelen geçen halkta yüzlerine tükürürmüş yada suçluya domates atarlarmış. O zamanlarda bu büyük bir utanç kaynağıymış ve suçun cezası için yeterli oluyormuş.
Genel olarak Kotor fazla zaman harcanılacak bir yer değil,yarım gün yeter.Fakat yüzmek istiyor yada tekne turlarına katılmak istiyorsanız farklı tabiki.Neden gittiğinize bağlı,bence buralara sadece old town'u gezmek ve kale'den muhteşem manzarayı görüntülemek için gelmelisiniz.Fotoğraf tutkunları'nın mutlaka rotasında olması gereken bir yer Kotor....
Kotor da yarım gün geçirdikten sonra budva'ya geri dönüyoruz ve apartımıza gidip dinlenmeye çekiliyoruz. Akşama tarih kokan ve bizim için çok önemli bir şehir olan Mostar'a gitmek için otobüs garı'na gidiyoruz....
Yeni bir gün ve yeni bir macera için sonraki sayfa butonuna tıklayınız...


Gerçekten gidip görülmesi gereken yerler, hayranlıkla okudum gezinin tamamını. Teşekkürler.
YanıtlaSilEvet İlhan bey,gerçekten güzel yerler.Hemde ekonomik.Tavsiye ederim...
YanıtlaSil